7 Ağustos 2012 Salı

Midilli Günlüğü: Molyvos ve Mantamados

Midilli Yunanistan'ın uzo merkezi. İlk uzolar burada üretilmiş. Uzo merkezi adanın güneyi Plomari bölgesi. 
Varvagianni ilk markalardan, uzonun öncülerinden. 

Midilli'deki uzonun diğer adalara göre farklılığı nedir diye sorarsanız tek kelime ile farkı. Midilli'nin "saf suyu". Bu su uzonun tadını bambaşka hale getirmiş gerçekten. Tatlı bir etki bırakıyor ağızda. Varvagianni uzolarını tadımladıktan sonra bir de imalat yeri olan ana merkezine Varvagianni 'nin fabrikasına gittim. Fabrikanın içerisinde bir müze de bulunuyor. 






Varvagianni uzolarının geçmişini anlatan bir müze. Hatıra olarak bir uzo alın mutlaka hem de gümrükteki fiyatlardan daha ucuz.

Molyvos ve Petra

Adanın yazlık merkezleri ise Molyvos ve Petra. Yani Türkiye'nin Bodrum'u nasılsa Molyvos  ve Petra da öyle.





Adanın eğlence bölgesi burası. Molyvos'un atmosferi ise çok büyüleyici. Molyvos kalesi etrafına konuşlanmış evleri adeta Assos'taki evleri andırıyor. Panjurları ve kullanılan taşlar ile tıpatıp benzeri. 



Zaten adanın Türkiye ile en yakın bölümü de Assos (Behramkale). Molyvos'tan deniz uzaklığı sadece 10 km. Molyvos'ta yapılacak en güzel şey çarşısını dolaşmak, Molyvos'un ara sokaklarını keşfetmek ve denize girmek. 



Çarşısında tasarım ürünler oldukça fazla. Çarşıdan alacaklar listenize deri sandalet, tasarım takılar ve Midilli hatırası küçük objeleri eklemeyi unutmayın. 






Petra'da bir sokaktan görünüm.

Bu arada denizden çıktıktan sonra Yunanistan’ın milli içeceği uzodan sonra yeni milli içeceği haline dönüşen “frappe” içmeyi de unutmayın. 



Sıcak havalarda adada frappe tüketimi artıyor. Yaşlısı genci herkes frappe içiyor.

Mantamados 




Midilli’de Hristiyan alemi için yarı hacı olunan, Hristiyanlar için kutsal yerlerin başında Mantamados'daki Taksiyaris kilisesi geliyor.



Kiliseye varmadan önce rehberimiz bu kilise ile ilgili bir hikaye anlattı. Oldukça ilginç. Bu kilise yapılan adaklar dolayısıyla oldukça zengin. Hatta kendi paralarının ne kadar olduğunu bile bilmeyen bir kilise. Bu zenginlikten dolayı yıllar içinde sürekli Arap korsanlar tarafından yağmalanmış, işgal edilmiş. Arap istilacıların yoğun olduğu dönemde bir ayin sırasında Arap korsanlar kilise ayin sonrasında saldırmak için bahçesinde gizlenir. Ayin sırasında rahiplerden biri kilisenin çan kulesine çıkar. Çıktığında ise yukarıdan Arap korsanları görür. Bu sırada onlar da içeriye sızmaya başlamışlardır. Bu sırada yardıma gitmek için koşar adım iner rahip. Fakat korkunç bir manzara ile karşılaşır. Bütün rahipler öldürülmüş, kan toprakla bütünleşmiştir. Bu manzara karşısında rahip bayılır ve rüyasında bir melek ona şöyle der: Bu kanlı topraktan bir heykel yap, ve bunu kiliseye koy. Rahip ayıldığında heykeli yapar. Gerçekten de bir çok testten geçen toprağın, içerisinde kan olduğu doğrulanmıştır. Bu ilginç olaydan sonra kiliseye girdiğimde ise hayli etkilendim. Hikayedeki kanlı topraktan yapılmış heykeli görebilirsiniz. Bu kilisede dilekleri kabul olan çok insan var. Hastalığını yenenler, çocukları olmayan çiftlerin çocuklarının olduğu, kısacası dileklerin kabul gördüğü ender kiliselerden biri.



Kilisenin bahçesi oldukça yeşillik. Bahçede Çam ağaçları altında kilisenin kafesinde bir masaya kuruldum. Kilisede mutlaka tadılması gereken lezzetlerden ballı yoğurt ve lokmadan aldım. 




Lokma tıpkı bizim Türkiye’de yaptığımız tarzda. Fakat adada üzerine fındık kırığı ekleniyor üzerine. Ballı yoğurt ise ekşiyle tatlıyı karıştırmayı sevenler için güzel bir lezzet. Sıcak havada iyi gidiyor.

Agiasos

Adanın bir diğer cennet köşesi ise Agiasos. Agiasos zenginlik ve doğal güzellik bakımından adanın İsviçresi.




Köy bir dağın yamacında saklı. Arnavut kaldırımı sokakları tek tek arşınlayarak köyün merkezine ulaşılıyor. 



Köye ilk girişteki ilk izlenim: Mutlu ve  kahkalar atan Agiasoslular ve tatlı,muhabbetsever teyzeler-amcalar. Rehberimizin anlatımlarına göre Agiasos’ta adadan farklı bir lehçede Yunanca konuşuluyormuş. 1923 yılındaki mübadele öncesi Türklerin yoğunluğundan dolayı bu dilde ç ve ş harfini de duyabilirsiniz. Agiassos’a ilk girdiğinizde “merhaba kardeş” diye selamlayan insanlarla sıkça karşılaşabilirsiniz. Agiasos’da mutlaka tadılması gereken lezzetlerden biri organik vişne suyu. Vişne suyunu mutlaka köyün meydanına konuşlanmış tarihi kahvede içmeli!








  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder