29 Kasım 2012 Perşembe

RETROStyleZOOM: İzzet Günay

Ses Dergisi'nin 1966 yılında yayımladığı "Artistler ve Gardıropları" dizisinde, bugün İzzet Günay'ın giyim tarzı ve 1966-1967 kış erkek modası hakkındaki görüşleri yer alıyor.



İzzet Günay'ın en büyük özelliği, titizliğidir. Sadece elbiselerine değil, evine, eşyalarına, otomobiline dikkat ederseniz, hiçbir yerli film artistinde bulunmayan eşyaları seçmek istediğini görürsünüz. İzzet Günay, eski eşyadan, halıdan, çeşitli stillerdeki dekorasyondan anlar. Kütüphanesine seçtiği kitaplardan, pul koleksiyonuna aldığı pullara varıncaya kadar titiz kişiliğini her eşyasına damga gibi basar. 
Resimlerini hayranlarına imzalamak için herkesten önce imza kalemi alır. Otomobilini almak için Almanya'lara kadar gider. Herhangi bir baloda, galada, konserde giydiği elbise ve bunu kendine yakıştırması, yerli film jönprömiyelerinin yüzünü ağartacak nitelikleridir.



İzzet Günay, elbiselerini genel olarak İngiltere'den alır. Gömlek, papuç, kravat ve mendillerini İtalya'dan getirtir. Gezilerinde uğradığı diğer memleketlerden de giyim aksesuarı alır. Çok ahenkli ve zevkle seçilmiş gardrobu vardır. Sadece elbiselerinin yerli film jönleri arasında en pahalı olmasına değil, en zevkli olmasına, yakışmasına dikkat eder.




İzzet Günay, otomobil kullanırken giydiği elbiseleri başka gezintide giymez. Yeni modayı izlerken, aşırılıktan, frapan olmaktan kaçınır. "Bu pahalı elbiseleri yerli filmlerin kavga sahnelerinde de giymek zorundayız" diyerek şikayet eder.



1966-67 kış erkek modası hakkında İzzet Günay şunları söylemektedir:
"Londra ve Paris erkek modaları bu yıl dünyada, her zamanki gibi, ön planda geliyor. Ben biraz ağırbaşlı giyimi sevdiğim için Londra'yı tercih ediyorum. Bu yıl renkler camel (devetüyü), kahverengi, bej ve gridir. Kumaş desenleri ise gençlerde kalın çizgili kumaşlar, orta yaşlılarda balıksırtı, Prince dö Gal, Piye dö Pul'dur. Kostümlerde kruvaze, 6 düğme, çift yırtmaç ile üç düğme tek yırtmaç modadır. Kulaklı yelekler, kravatlarda yün dokuma, smokinlerde kenarı biyeli şal yaka, kollarında manşet, kazaklarda kaşmir veya el örgüsü hâkimdir. Kahverengi smokinler de görülüyor. Yün örme kemerler de çok tutuluyor."

27 Kasım 2012 Salı

Vintage/RetroSHOP: Lastik Pabuç

Vintage/Retro mağazacılığın en iyi örneklerinden biri Lastik Pabuç. Kurulduğu günden itibaren her zaman adından söz ettiren Lastik Pabuç, Galata'da başlattıkları moda hareketiyle kitleleri peşinden sürüklüyor. Şimdi bunu internete de taşıdılar. Bu hareketi destekliyor ve seviyoruz! 
Can Soyluyla Lastik Pabuç'un hikayesini konuştuk. İşte yaptığımız söyleşiden geriye kalanlar.

Can Soylu-Lastik Pabuç by muratcan

Can Soylu çocukluk hayalini mesleğe çevirmiş ender isimlerden. Bir çift lastik pabuç sevdası onu bugünlere getirdi.




Can Soylu eski basketbolculardan. Çocukluğu hep Michael Jordan ve onun sporculuğuna hayranlıkla geçmiş. Bir de Nike Air ayakkabı hayaliyle. Aslında orda yavaş yavaş atılmış tohumları mesleğinin. 


“Bu işe girme, deneyenler oldu, beceremediler, battılar” deyip yolundan döndürmeye çalışanlar olsa da o azimle ve sabırla bu yolda devam etti ve şimdi 3 yaşında olan Lastik Pabuç adında bir “bebek” markaları oldu. Bebek diyorum çünkü bu Can Soylu’nun bir tabiri. “Markamız hala emekleme aşamasında” diyerek Lastik Pabuç’un büyük süksesine rağmen mütevaziliğini elden bırakmıyor Soylu. “Biz bu piyasada neyiz ki? diyerek daha çok çalışacaklarının mesajını veriyor.





26 Kasım 2012 Pazartesi

RETROStyleZOOM: Belgin Doruk

Bu hafta moda tarihinde bir yolculuğa çıkıyoruz. Bir moda retrospektifi yapıyoruz. Kah  moda dünyasına yön veren duayen isimlerle röportajlara gidiyor, kah vintage mağazacılık alanındaki başarılı isimlerle sohbetlere ortak oluyor, kah film artistlerinin stillerini konuk ediyoruz. Bugün ilk olarak RetroStyleZoom bölümünde Belgin Doruk'un gardırobunu karıştırıyoruz. İşte tarihin tozlu sayfalarından geriye kalanlar...

Ses Dergisi'nin 1966'daki "Artistler ve Gardropları" dizisinde konuğumuz bu kez, Yeşilçam'ın "Küçük Hanımefendi"si olarak unutulmazlar arasına giren Belgin Doruk... 


Gardırop zenginliği ve giyim zevki bakımından yalnız yerli sinema artistleri arasında değil, İstanbul'un en güzel giyinen kadınları arasında seçkin bir yeri olan Belgin Doruk'un en çok sevdiği giyecekler kürkten yapılmış olanlardır. Bu arada Belgin Doruk'un tam 140 pabucu vardır...



Belgin Doruk, birkaç yıl önce yapılan bir anket sonunda İstanbul'un en iyi giyinen 10 kadını arasına seçilmişti. Bugün gerek gardırobundaki elbise çeşidi, gerek giyim zevki bakımından aynı titizliği ve itinayı devam ettiren şöhretli film yıldızının en büyük zevki kürk ve kürk aksesuarlı elbiseler giymektir.


Belgin Doruk, özellikle vizonu tercih eder. (Kürkler hakkında bir kürkçü kadar bilgisi olduğu söylenebilir.) Vizonun her türlüsünü seven Belgin Doruk'un gardırobunda henüz sinema objektifi karşısına çıkmamış düzinelerle kürklü elbisesi vardır. 



Bebek-Arnavutköy sırtlarında büyük bir köşk yaptıran sinema yıldızı, "Orada büyük bir odayı tamamen gardırop olarak kullanacağım" demekte ve sözlerine şöyle devam etmektedir: 
"Ben mücevherden değil, kürkten hoşlanıyorum. Giyimde fazla frapan şeyleri sevmiyorum. İyi giyim, önce, göze batmamak demektir. Kadınlar yaşlarına, başlarına ve mesleklerine göre ve bilhassa yerine göre giyinmelidir. Bizde şapka az giyilir, ama ben aksesuara, şapkaya, eldivenlere meraklıyım. Giyim bir çevre, imkan ve merak meselesidir. Kumaş kadar ince deriden yapılmış eldivenler, büyük küpeler, parlak kumaşlar ve çeşitli renklere boyanmış kürkler bu yıl çok moda. Elbisenin kumaşından çorap giyiliyor. Modanın genel çizgileri 'genç' giyimlere doğru gidiyor. Alçak topuk, genç kız saçı, kalın çorap gibi..."


25 Kasım 2012 Pazar

İyi Pazarlar!

Air'in klasik şarkılarındandır All I Need. Benim de en sevdiğim "eskimeyen" şarkım. Bu pazar spiritüel bir yolculuğa çıkalım.  Müziği/tınıları farklı bir boyut, farklı bir dünya. Şahsen ben bu şarkıyla bunları hissediyorum.Gelin bu pazar Air'in büyülü müzik dünyasına konuk olalım ve ruhumuzu özgür bırakalım ommm :)


23 Kasım 2012 Cuma

Nixon Vintage Saat

Dedelerimizden yadigar, altın renkli saatler. Ne güzel, ne nadide parçalarsınız siz. Kimilerine göre "kitsch", kimilerine göre  "cool" parça. Ama kim ne derse desin umrumda değil. Çünkü çok "hip". Çok nostaljik gibi duran ama fütüristik çizgisiyle de bugünü çağrıştıran Nixon Re-Run'ı kim istemez ki? İsteyenler el kaldırsın!



20 Kasım 2012 Salı

H.E by Mango’nun Yeni Yüzü

MANGO, erkek çizgisi H.E. by MANGO’nun yeni İlkbahar-Yaz 2013 koleksiyonu için uluslararası model Andrés Velencoso ile anlaştı. 2003 yılında Jennifer López’le birlikte Louis Vuitton kampanyasında başrolü oynamasından bu yana, İspanyol model, Fin isimli filmle beyaz perdeye hızlı bir giriş yaptı ve tüm dünya genelinde moda sektörünün en ünlü fotoğrafçılarıyla çalışmayı sürdürdü. Markanın Halkla İlişkiler Müdürü, Ninona Vila konu ile ilgili görüşlerini ise şöyle belirtiyor: “Başarı ve profesyonellik gibi temel şartları, H.E. by Mango’nun giydirmek istediği genç, kişilik sahibi, neşeli ve kendi stiline sahip erkek tipine kusursuz şekilde uymasından dolayı Andrés’i marka için kusursuz bir elçi olarak konumlandırdı.” 
Bakalım önümüzdeki sezon neler olacak H.E by Mango cephesinde. Koleksiyondan fotoğraflar için beklemedeyiz.


19 Kasım 2012 Pazartesi

Efsaneler Asla Ölmez!

  Bu videodan sonra bir kez daha Marilyn Monroe'ya aşık olmamak elde değil. Nasıl seksi, nasıl havalı. Bunda Chanel N°5'in payı da olmalı. (Bu cümle ne kadar da uyaklı!)

Marilyn bir sohbet sırasında
-Yatmadan önce ne giyersiniz? sorusuna verdiği cevabı şöyle açıklıyor.
-Yalnızca birkaç damla Chanel N°5.
Sanırım bu her şeyi anlatıyor. 
-Çünkü bu gerçek deyiveriyor en seksi ses tonu ve şuh gülüşüyle.
Efsane parfüm Chanel N°5'i  gelin retro bir videoyla bir başka efsanenin, Marilyn Monroe'nun görüntüleriyle izleyelim.



17 Kasım 2012 Cumartesi

Kate: The Kate Moss Book

Tüm zamanların en ikonik modellerinden Kate Moss bizzat kendisi tarafından oluşturulan, yaratıcı yönetmen Fabien Baron, Jess Hallett ve Jefferson Hack işbirliği ile, kariyerinin son derece "kişisel" bir retrospektifini sunuyor. Kate Moss yıllar içinde nerden nereye gelmiş peh peh diye düşündüğünüz, kadın hala nasıl bu kadar taş? gibi sorularınıza cevap bulabileceğiniz, Kate'in yaşamını birebir görebileceğiniz bir kitap Kate: The Kate Moss Book.


Kitabın kapağı 8 farklı moda fotoğrafçısının imzasını taşıyor. Bu imzaların sahipleri ise Mario Testino, Corinne Day, Inez & Vinoodh, Craig McDean, Mert & Marcus, David Sims, Mario Sorrenti ve Juergen Teller.  Kitabın yayınevi ise kitapla ilgili şöyle bir not düşmüş. "Moda, medya ve modern tarihinin en önemli isimlerinden Kate Moss ile ilgilenen herkes için olması gereken bir kültür." Hadi o zaman bu kültür hazinesini en yakın zamanda kütüphanemize taşıyalım! Bizzat bendeniz öyle yapacağım.

16 Kasım 2012 Cuma

Wish List: Maison Martin Margiela-H&M

Maison Martin Margiela koleksiyonu büyük bir heyecan fırtınası ile beklenirken, nihayet dün H&M'in İstinye Park mağazasındaki yerini aldı. Bu heyecanlı bekleyişe değdi doğrusu. Değdi mi değmedi mi siz karar verin. Çünkü ben kararımı verdim çoktan. 




15 Kasım 2012 Perşembe

Seyahate Çağrı

Louis Vuitton'la bir yolculuğa ne dersiniz? "Eveeet" dediğinizi duyar gibiyim. O zaman sizi şöyle alalım. Ünlü model Arizona Muse bizi Fransa'nın en önemli simgelerinden birine, Louvre Müzesine götürüyor. Arizona, Louvre Müzesinde havalı havalı yürürken biz de seyre dalıyoruz sanat harikalarına. (sanat harikaları: Arizona Muse, Louis Vuitton ve Louvre'un ta kendisi!)  Ardından kırmızı-beyaz balonla Paris semalarında süzülüyoruz.






14 Kasım 2012 Çarşamba

RADAR: Bullet Magazine-İdil Tabanca

İdil Tabanca geçenlerde Milliyet Gazetesi'nin bir haberinde radarıma takıldı. İdil Tabanca'yı nerden hatırlıyorum derken bi an Vogue Türkiye için yapılan çekimi geldi. Hafızamdaki puzzle tamamlanınca bir ışık çaktı kafamda. Daha sonra benim de ilgiyle takip ettiğim Bullet Magazine'in genel yayın yönetmeni olduğunu öğrenince hayli şaşırdım. Nerden nereye. İdil Tabanca aynı zamanda derginin de sahibi. Sadece derginin genel yayın yönetmeni demek yanlış olur çünkü kendisine ait bulletmedia adında bir medyası var. İçerikleri çok sağlam.Zaten bu devirde farklı içerik sunmazsan hiç şansın yokİdil Tabanca'nın marifetleri bununla da kalmıyor. Kendisinin Dexter'ın yıldızı Micheal C. Hall'la röportaj yapmışlığı, Blake Lively'i de dergisine kapak yapmışlığı var. Daha ne olsun. 







İdil Tabanca'nın kendine has bir tarzı/duruşu var. Giydikleriyle bir tık farklı. Eklektik, kendine has karışımı ile dikkat çekiyor.





11 Kasım 2012 Pazar

İyi Pazarlar!

Bu pazar dağlara, kırlara koşuyoruz. Bol oksijenli, yeşillik yerlere. Kimin sayesinde mi? Trust'ın sayesinde. Candy Walls şarkılarının klipleri ile bizi motorsikletlerinin arkasına alıyorlar ve çok uzak diyarlara götürüyorlar. Manzaraları seyrede seyrede, şarkılarıyla mest oluyoruz adeta. Şarkının büyüsüne kapılıp gidiyoruz...

  

10 Kasım 2012 Cumartesi

İzindeyiz Atam!

 Tartışmasız gelmiş geçmiş en şık dünya liderlerinden biriydi Mustafa Kemal Atatürk. Duruşuyla, karizmasıyla, kıyafet seçimleri ile diğer liderlerden  hep bir önde, hep  ilerideydi. "Medeni ve beynelmilel kıyafet milletimiz için layık bir kıyafettir, onu giyeceğiz" sözüyle de stiline ne kadar değer verdiğini göstermekteydi. 
Biz de bu ileri görüşlülüğün ve çağdaşlığınla, bize sunduğun ilkeler ışığında yürümeye devam edeceğiz... İzindeyiz Atam! Her daim.




O aydın kişiliği ve üstün askeri başarılarıyla tüm dünya liderlerinin örnek aldığı bir liderdi. O'nun kusursuz bu kişiliği hiç şüphesiz ki kıyafet tarzına da etki etmişti. İşte Nebil Özgentürk'ün ‘Gazi’nin Son Tanıkları Anlatıyor; O Daima Şıktı’ kitabından özetle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şıklık sırları.





Günlük kıyafetlerinin bir kısmı Paris’ten Deporant mağazasından alınıyordu. Söylenenlere göre Fransa’daki terzisinde Atatürk’ün bedeninde bir model bulunuyor istenilen kıyafet bu modele göre dikiliyordu.

Gömlekte genellikle açık renk beyaz krem ya da bej tercih ediyordu. Savarona yatı alındıktan sonra kısa kollu ipek ya da keten gömlek giyiyordu.

Değişik yaka çeşitleri kullanıyor kimi zaman yaka takıyordu.




Hemen hemen hepsi siyah olan takım elbiseleri üç parçadan oluşuyordu ceket pantolon ve yelek.

Yeleğinde köstekli saati ceketinin küçük cebinde ise mendili hiç eksik olmuyordu.

Daima ütüsünün düzgün olmasına kıyafetin yürürken sarkma yapmamasına kıvrılmamasına dikkat ediyordu.



Askerliğinin ilk döneminde fes, savaş yıllarında kalpak kullandıktan sonra Batılı tarzda şapkalar taktı. Panama silindir melon kasket... Şapkalarına da bütün giysilerine olduğu gibi isminin baş harflerinden oluşan bir marka işleniyordu: G.M.K.




Kimi zamanlar kaşkol da takıyordu. Kimisi ‘Sulka and Company’ marka krem rengi kar tanesi desenli ipek kumaştan yapılmış kaşkollar gardırobunu süslüyordu.

Frak ve smokinlerinde daha çok yün krep ve kumaş kullanılıyordu. Yeleklerde ise satene ağırlık veriliyordu.

Smokin ve frakta beyaz papyon takmayı yeğliyordu.




Seyahatlerinde daha çok tüvit takımını güderi ceketini ‘riding coat’ tarzındaki jokey pantolonlarını giyiyordu.
Gömleklerinde önce Arap harfleriyle daha sonra Latin harfleriyle isminin baş harfi yazan arma kullanılıyordu. Arma gömleğinin koluna ya da göğüs kısmına işleniyordu.



Aksesuar olarak bastonun yanı sıra kol düğmeleri çok sık olmasa da yaka iğnesi eksik olmuyordu.



Kruvaze ceketten pek hoşlanmıyor ve bu modelden uzak duruyordu. Boyunu daha uzun göstermesi için ceketlerinin omuz ıskalasını arkaya doğru diktiriyordu.

42 numara daha çok bağcıklı rugan ayakkabı giyiyordu. Ya İngiltere’den getirilen ya da Sirkeci’deki Altın Çizme’ye ve Nuri’ye sipariş verilen ayakkabılarında duruma göre tozluk da kullanıyordu.Rugan ayakkabılarının astarını kırmızı kadifeyle kaplatıyordu.



Pelerin ilk kez onun omuzlarında görüldü. Hem savaşta hem cumhurbaşkanlığı döneminde bazen siyah bazen mavi pelerin atıyordu omuzlarına. Zor giyinebilen ve taşınabilen pelerini değme aktörlere taş çıkartacak kadar etkileyici kullanıyordu.

Anlamlı Kampanya

  Çift Geyik ve Markafoni dünyanın en şık liderlerinden Mustafa Kemal Atatürk'e yakışır anlamlı bir kampanya ile karşımızda. Türkiye’nin en köklü tekstil firması ile 
 özel alışveriş kulübü, şehit ailelerine destek kampanyası için bir araya geldi. 
Çift Geyik Karaca, ülkemizin içinde bulunduğu bu kritik günlerde Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Aziz Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasına katkıda bulunmak için ismiyle özdeşleşmiş süveteri üretti. Atatürk resimli özel kutularda sınırlı sayıda üretilen bu süveterlerden elde edilen gelir Şehit ailelerine bağışlanacak.


9 Kasım 2012 Cuma

StyleZOOM: Ezgi Deniz Yılmaz

Yine bir StyleZOOM ile karşınızdayız efenim. Bu kez StyleZOOM'un konuğu Ezgi Deniz Yılmaz. Renkli dünyasının kapılarını açan Ezgi'nin dünyasına, stiline gelin yakından bakalım. Ezgi deli dolu, hayatı doyasıya yaşayan, tadını çıkaran bir arkadaşımızdı bahsettiğimiz üzere. Evdeki çekimlerde de bu ruh halinden ve enerjisinden de hiçbir şey kaybetmemişti. Yine formundaydı.  
Daha fazla lafı uzatmadan sadede gelelim.Biz susalım fotoğraflar konuşsun. 








Ezgi ve kedisi Parti. Anne oğul gibiler. Bakın nasıl da seviyorlar birbirlerini.




 Ezginin bavullar dolusu ayakkabısı var desek yalan olmaz. O kadar çoklar ki... Nereden ne çıkacağı hiç belli olmuyor. Evi bir ayakkabı cenneti. Bunlar sadece tekini bulabildiklerimiz:) 



Ezgi, Zara çiçekli elbisesi ve kocaman mavi fincanıyla objektife göz kırpıyor.


"Stil detaylarda gizlidir" diyerek biraz da Ezgi'nin aksesuarlarına göz atalım.


Dış çekimde kullandığımız parçalar: H&M topuklu ayakkabılar ve Pull&Bear mini şort



Tekini bulamadığımız ayakkabılardan:)



Ezgi sabah mahmurluğunu üzerinden atamamıştı. Fotoğraflarda da an be an şahit olabilirsiniz.




Çekimde bizim hızımıza yetişemeyen Parti uykuya dalmış bile... zzzzz...


Ama manzaranın da en çok keyfini çıkaran Parti.