31 Mayıs 2013 Cuma

Doğa İçin, Yeşil İçin #DirenGeziParkı

fashionandgustoblog'dan hep destek, tam destek. fashionandgustoblog da bu doğa katliamına karşı bir dur diyor, aynı duygu ve düşünceleri paylaştığı Doğa Derneği'nin Taksim manifestosunu sizlerle paylaşıyor.


"Size göre bu dünya kendi haliyle güzel değil. Amacınız onu yeni baştan inşa etmek.
Bizse doğanın insanlarıyız. Dünyamızı sırf var olduğu için, var olduğu gibi seviyoruz.
Siz bilimi ve vicdanı birbirinden ayırdınız. Öyle olduğu için bizi inandırmaya çalıştığınız gerçeklerin hepsi ölü.
Bizim için doğru, vicdanımızın sesi ve doğanın kendisi, doğası ve vicdanı öldürülmüş biliminiz değil.

Siz bir tohumun patentini alıp satmaktan hoşlanıyorsunuz. Bizse tohumun filiz vermesini izlemekten.
Sizin hayallerinizde gökdelenler ve alışveriş merkezleri var.  Bizim hayallerimizde ise ağaçlar ve doğa.

Siz derelerin boşa aktığına inanıyor, üzerine barajlar kuruyorsunuz. Biz onları yaşam enerjimiz kabul ediyoruz.
Sizin için hayat kapalı odalarda ve televizyonda. Biz meydanları, zeybeği, halayı, horunu, sanatı ve birbirimize sımsıkı sarılmayı seviyoruz.

Sizin mutlu olmak için fethetmeniz, savaşlar kazanmanız, insanlara diz çöktürmeniz gerek.
Bizim evimiz ise bütün dünya. Onunla birlikte döndükçe ve savruldukça mutluyuz.
Yeryüzünün tüm renkleri, ayrılmaz bir parçamız. Doğadan geldik, doğaya gidiyoruz.

Ne tuhaf ki, bunca farka rağmen, ne kadar çabalasanız da bizden kopamıyorsunuz.
Borularınızdan fışkıran tazyikli suyu, boşa akıyor dediğiniz derelerimize borçlusunuz.
Üzerimize sıktığınız gazın biberi, kapatmaya çalıştığınız köylerimizde üretildi.
Parklar, ormanlar, ağaçlar olmasa, alacak tek bir nefesiniz yok.
Anlayacağınız, hakikatte siz biz yok.

Taksim ise artık sadece Taksim değil.
Taksim, tüm Anadolu. Hasankeyf, Loç, Alakır, Sinop, Karadeniz, Burdur.
Taksim, tüm dünya. Amazon, Ganj, kutuplar ve Afrika.
Ve konuşan biz... Artık biz değiliz. Dünyanın ta kendisiyiz.
Ağacı betonla, insanı dumanla, vicdanı güçle örtseniz dahi, biz sizin için de buradayız.

Sizin kökleriniz, aslında bizim renklerimiz."

Renklerimizi vermeyeceğiz!
Köklerinizi vermeyeceğiz!

Doğa Derneği
Tarkan Tevetoğlu, Sanatçı
Alakır Nehri Kardeşliği
Loç Vadisi Koruma Platformu
Güven Eken, Doğa Derneği Başkanı
Özcan Yüksek, Atlas Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
Tunç Soyer, Seferihisar Belediye Başkanı
Küre Dağları Dostları Platformu
Buğday Derneği

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Selülit Savar Wrangler

Yaz geliyor, malum selülit mevsimi-kadınların selülitlerden kurtulma sezonu.   "Selülitleriyle yakalandı" manşetli ünlü haberlerinin "magazin bombası" olduğu yazlar çok yakın artık.  Ama siz bu durumlara düşmeyesiniz diye fashionandgusto olarak siz hanımlara hayat kurtaran bir önerimiz var. Daha doğrusu Wrangler'ın var. O da selülit karşıtı jean. Selülit karşıtı jean mi? dediğinizi duyar gibiyim. Evet evet yanlış duymadınız Wrangler kadınların korkulu rüyası selülite karşı savaş açmış ve Aloe Vera, Smooth Legs, Olive Extracts olmak üzere 3 ana modelden oluşan Denim Spa koleksiyonunu yaratmış. Bize de tanıtmak kalmış. İşte karşınızda Denim Spa modellerinin  marifetleri.

    Smooth Legs: Skintex formülü ile üretilen pürüzsüz bacaklar koleksiyonu kotun içerisine yerleştirilen yosun, kafein ve retinolün sürtünme ile ciltle buluşması sonucu selülitlerin azalmasına yardımcı oluyor. Zaman harcamadan tene uygulanan bu formül bir çok kadının kabusu olan o portakal kabuğu görüntüsü giderilmeye çalışılıyor. 

  Olive Extracts: İçerisinde yaşlanmayı geciktirici ve hücre yenileyici Oleuropein maddesini barındıran zeytin, çiçek kokuları ile birleştirilip yine mikrokapsüller halinde jeanlerin içerisine yerleştiriliyor ve temas sonucu bacaklarda hücrelerin yenilenmesine katkıda bulunuyor. 

Aloe Vera: Son yılların en dikkat çekici bitkilerinden biri olan Aloe Vera canlandırıcı ve rahatlatıcı etkisiyle biliniyor. Mikrokapsüller halinde kotun içerisine yerleştirilen bitki, temas sonucu ortaya çıkan sıcaklık ile birlikte ciltle buluşuyor ve kullanan kişiye canlılık ve rahatlık veriyor. 






22 Mayıs 2013 Çarşamba

Foto-Öykü: Sesler ve Dizeler




Fotoğraf: Murat Can Uysal
Öykü: İrem Dönmez

Yalnızlık, bir ovanın düz olması gibi bir şey, diye mırıldandı kim bilir kaçıncı kez. Bir balıkçı motorunun sesleri duyuldu uzaktan. Sabahtan beri kaçıncı balıkçı teknesiydi hesaplayacak gibi oldu da, vazgeçti sonra. Tam balık havasıydı, balıkçıların tabiriyle deniz çarşaf gibi. Öğleye kalmaz lodosa çevirirdi. Şöyle bir silkinir kendine gelirdi deniz. İyiydi böyle, denizi düşünmek, kendini düşünmek yerine.

Yalnızlık, bir ovanın düz olması gibi, diye mırıldandı bu sefer biraz daha yüksek. Balıkçı motorunun patpatları daha yakındaydı sanki. Güldü sonra kendi kendine. Gülüşü mısrayı söyleyişinden daha yüksek. Çocukluğunun geçtiği bozkırlardan kopamıyordu önünde sere serpe uzansa da deniz. Ovaydı onun yalnızlığının tabiri. Denizse hala çocukluğunda olduğu gibi tatildi, güneşti, kumdan kaleydi, omuzdaki yanık, sahildeki mısırcıdan alınan süt mısırın tadıydı.

Yalnızlık, bir ovanın, diye mırıldandı sonra. Balıkçı motorunun sesleri bu kez daha da yakın. Çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği, o herkesin gri diye tariflediği, içinden tren yolları geçen, tren yollarının ikiye böldüğü, ufka uzanan rayların gitmeyi vadettiği şehri düşündü yine. Vazgeçti sonra düşünmekten. Bunca yılın, bunca yolun öğretemediği şeylerdendi yüzleşmek. Kaçmak vardı onun için çocukluğundan beri, tren raylarının öğrettiği. Gidiş yolları ilkokul matematik derslerini anımsatacak kadar yanlış olsa da, hep gitmek.

Yalnızlık, diye mırıldandı nice sonra. 
Devamını söyledi mi söyleyemedi mi, kendisi de bilemedi. Balıkçı motorunun sesi yakın, çok yakındı. Kendi sesini duymasına engel olacak kadar yakın.

21 Mayıs 2013 Salı

fashionandgustoblog Öneriyor!

fashionandgustoblog bu kez beylere yaz alışverişine çıkmadan önce göz atması gereken trendleri aktarıyor. Sezonun öne çıkan üç trendine göre beylere "şıklık paketleri" sunuyor.

İlk trend çizgiler. Siyah beyaz, marine, enine- boyuna çizgi hiç fark etmiyor... Bu yaz hayatımıza bir çizgi çekiyoruz ve çizgili bir yaza merhaba diyoruz.




İkinci trend ise denim. Bu yaz ister "denim on denim" trendine uyup kombininizi tamamen denim parçalarla tamamlayın, isterseniz de toprak tonlarındaki chino ya da şortlarızla...



Sanırım bu yazın en öne çıkan trendlerinden biri soft renkler. Bu trendin kendini gösterdiği en önemli parça ise şortlar. Bu yaz dondurma renklerinden ilham alan şortlar bu yazın "hayat kurtarıcıları" olacak. 
Kombinleme adına ufak bir tavsiye: Renkli şortları beyaz basic ya da çizgili tişörtler-gömleklerle kombinleyebilirsiniz. Seçim size kalmış.


19 Mayıs 2013 Pazar

İyi Pazarlar!

Bügün, malum Chill Out Festival günü. Konuklarından biri de kült şarkılara yaptıkları bossa nova coverlarla tanınan, Türkiye'de de hayli hayranı olan(başta ben)Nouvelle Vague. "Gidemesek de göremesek de o festival bizim festivalimizdir" diyerek bu yılki Chill Out'a katılamayışımdaki serzenişi ve duygusallığı bu dizelerle aktardıktan sonra gelelim pazarın şarkısına. Pazarın şarkısı elbette Nouvelle Vague'dan geliyor. "Almanca hiç bu kadar tatlı olmamıştı" dedirten "Eisbaer" şarkılarıyla.
Herkese İyi Pazarlar! 


14 Mayıs 2013 Salı

GUSTOröportaj: İrem Dönmez

fashionandgustoblog, GUSTOröportaj bölümünde sizleri hayattan zevk alan insanlarla tanıştırmaya-buluşturmaya devam ediyor. Onlardan biri de İrem Dönmez. İrem fashionandgustoblog ailesinin de yeni üyesi. Daha önceden de duyurduğumuz gibi her ay İrem'in kısa öykülerini fashionandgusto blog'da okuyabileceksiniz. 


Ama yazılarından önce sizi İrem Dönmez'le tanıştıralım. İrem, hayatı-insanları  öykülerle keşfetmiş, hayatı öyküleştiren biri.Hayata böyle anlam katanlardan. İrem; Bianet, Ntv Tarih gibi çeşitli haber portallarında-dergilerinde çalışmış, yazılarıyla bulunduğu yayınlara renk katan biri. Haberlerinde bile öyküleyici bir tarz var."İçimden böyle geliyor-salt haberler hazırlamaktansa kendi tarzımı ortaya koymak daha cazip geliyor" diyor İrem ve ekliyor: "Çünkü benim için öyküsü olan her şey çok değerli ."
Gelin biz de gustosunu İrem'den dinleyelim. Canlı canlı. Video röportajıyla.




 





İrem'in bir diğer gustosu da Beatles. Beatles ile ilgili objeler biriktirmek, plaklarını toplamak en büyük keyfi. İrem Beatles'a olan hayranlığını/sevgisini bakın nasıl anlatıyor: "Beatles'a baktığınız zaman da grubun kuruluşunun da, konserlerinin de, şarkı sözlerinin de ve hatta grubun dağılmasının da bir öyküsü var. Bu da Beatles'ı benim için daha anlamlı, daha vazgeçilmez kılıyor."
"Şarkıların sözlerinde ve ritminde ben aslında İrem'i buluyorum. bir parça naif, bir parça hüzünlü, fazlasıyla hayalperest ve ne olursa olsun eğlenceli."





Yukarıda Beatles kapaklı defterin içindeki eski fotoğrafların ise İrem için özel bir anlamı var. Hikayesini İrem'den dinliyoruz.  
"Ntv Tarih'te staj yaparken bir gün bir telefon geldi dergiye. Zafer Alpman annesinin genç bir öğretmenken öğrencileriyle çektirdiği bir fotoğrafa rastlıyor şans eseri. Ve dergiye telefon ediyor. Beni de röportaj yapmam için Zafer Bey'in evine göndermişlerdi. Orada eskiye olan, eski nesnelere olan tutkumu öğrendiğinde eski fotoğraf koleksiyonundan neleri begenirsem alabileceğimi söylemişti Zafer Bey. Bu fotoğraflar da o günün ve o röportajın hatırası. Benim için çok anlamlı"


Eskiye olan özlemi sadece fotoğraflarla da kalmıyor İrem'in. Bir de nostaljik saatlere tutkusu var. Stilinde de mutlaka nostalji kokan bir parça kullanıyor İrem.


8 Mayıs 2013 Çarşamba

Tasarım Panayırı

Bahar demek panayır demek.Panayır demek tasarım ürünler demek. Tasarım nerede, fashionandgustoblog orada. 
Elbette ki fashionandgustoblog da, bu yıl rekor seviyede katılımcının bulunduğu Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Öğrenci Panayırında  en güzel kareleri yakalamak için fotoğraf makinesiyle hazırdı. Yeni insanlar-yeni markalarla tanıştı, güzel kareler yakaladı. İşte fashionandgustoblog'un gözünden Güzel Sanatlar Fakültesi Öğrenci Panayırı.



Panayırdaki ilk durak fashionandgusto'nun  sokak modası bölümünde konuk ettiği Betül Toker'in standı. Betül benim eski arkadaşlarımdan. Yaratıcılığını-tarzını-yaptığı işleri çok beğenirim. O yüzden de panayırda ilk onu ziyaret ettim. Elephant markasıyla broşlar ve takılar tasarlayan Betül, panayırın en çok ilgi gören standlarından biri.



 




 

 Elephant markasının, komşu standı We Are ise çiçeği burnunda bir marka. Hazal Balasar ve Elif Lütfiye Çakır tarafından kurulan marka henüz 4 aylık. We are markasının ürün çeşitliliği geniş. Yastıktan, beanielere cüzdandan çantaya pek çok tasarım ürün yapıyorlar. Onların tasarımlarını daha da yakından incelemek isterseniz bir de web adresleri var: theweare.info/






Panayırda gezinirken fashionandgustoblog'un dikkatini bir stand çekiyor. Yaptığı büyük ölçüdeki işlerin küçültülmüş eserlerinden  bir seçki sunan Deniz Köse'nin standı bu. Deniz ile sohbet ettiğimizde sergilediği eserlerinin Romanya Bienali'nde sergilendiğinin bilgisini paylaşıyor bizimle.




 

Panayırın bir başka dikkat çeken standı ise grafik baskılı çantaların satıldığı bu renkli stand. İç mimarlık öğrencisi Yelda Şebnem Eker, ilk kez bu panayır için tasarladığı çantalar ile  panayırın  en uğrak noktalarından biri. Sadece çantalar da değil. Yelda Şebnem, ceketler- gömlekler için tasarım yamalar da satıyor.





Panayırı kaçırdım diye üzülmeyin çünkü panayır yarın da Güzel Sanatlar Fakültesi ön bahçede olacak. Hem de yenilenen ürünler ile.

7 Mayıs 2013 Salı

Palmy Dreams


Güneş ışıklarının palmiyeler arasından süzüldüğü, ılık meltemlerin estiği büyülü bir dünyaya davet ediyoruz sizi. Palmiyelerin cennetine, palmiyeli rüyalara... 
***
Yaz tadında, Marrakesh havasında yeni yayın döneminin ilk moda çekimiyle karşınızdayız.








Gömlek ve pantolon:Guess by Marciano/ Triko kazak:Zara/ Loafer:Tod's/ Kemer:Fred Perry/ Güneş gözlüğü:Tom Ford/ Optik gözlük: Ermenegildo Zegna/Şapka:Zara Home/ Saat:Bvlgari


6 Mayıs 2013 Pazartesi

Yeni Yayın Dönemi

Baharın gelişi hayatta bazı kararları etkiler. Bir tazelenme/yenilenme enerjisi yaratır bahar. Baharın gelişi, fashionandgustoblog'u da yeniledi/tazeledi. Şimdi yeni yayın dönemi ile karşınızda. Neden yeni yayın dönemi peki? -Çünkü 1.yaşını geçtiğimiz Mart ayında kutlayan fashionandgustoblog, yeni yaşında daha iyi işler, taze fikirlerle karşınızda olmak istiyor. Yepyeni içeriklerle takipçilerinin karşısında olmak için heyecanlanıyor. Tıpkı ilk gün sizin karşınıza çıkmak için heyecanlandığı gibi.
"Fotoğraf bu heyecanı yansıtıyor"


fashionandgustoblog'un yeni yayın döneminde size bir çok sürprizi olacak. Benden duymuş olmayın ama fashionandgustoblog ailesine konuk yazarlar katılıyor. fashionandgustoblog ailesinin ilk üyesi, güçlü kalemi ile naif-insan hikayeleri sunan İrem Dönmez. İrem, her ay kısa öyküleriyle Foto-Öykü bölümünde olacak. 
fashionandgustoblog, ilerleyen günlerde başka sürpriz bölümlerle de karşınızda olmaya devam edecek.

***
 1 yıldır güzel dilekleriyle fashionandgustoblogun yanında olan tüm takipçilere teşekkürler! Umarım yeni yayın döneminde de fashionandgustoblog'u keyifle okur, ilham alabileceğiniz, hayatınıza ufak da olsa renk getirecek postlar-fikirler sunarız.

Şimdiden herkese keyifli okumalar.

5 Mayıs 2013 Pazar

İyi Pazarlar!

Güneşin gözümüzün içine içine giren ışıklarıyla uyandığımız, dantel perdelerin rüzgarla uçuştuğu, denizden sonra sedirde "şekerlemeler" yaptığımız yazları özledim. Her ne kadar bu klip yaz modumu depreştirse de yine bu özlemimi Brazzaville giderdi. Tekneler, Boğaz, sımsıcak güneş konseptli Jesse James klibi bir nebze olsun gönüllere su serpti. E pazarın şarkısı da belli oldu. Brazzaville'in sevdiğim parçalarından Jesse James ile anımsayalım o zaman tatlı yaz anılarını... 
Herkese iyi pazarlar!


4 Mayıs 2013 Cumartesi

fashionandgustoblog Öneriyor!


Eğer akşam için bir planınız-programınız yoksa size güzel bir önerim var: Orange Date. Günün geceyle randevusu Orange Date müzikseverleri gün batımının rengini duymaya çağırıyor.Gün ve gecenin renklerine ses dalgalarının karışacağı Orange Date, sadece eğlenmek ve dans etmeyi değil, dinlemek ve görmeyi isteyen önyargısız müzikseverleri de aynı gökyüzü altında bir araya getirmeyi hedefliyor. 

***
Orange Date etkinlikleri serisi Eylül 2013 sonuna dek dördü İstanbul, ikisi Bodrum ve ikisi Çeşme'de olmak üzere toplam 8 kez gerçekleşecek. Gün batımı etkinlikleri olarak planlanan Orange Date etkinliklerinde müziğe yön veren dünyaca ünlü sanatçılar güneşin batmaya başlaması ile performanslarına başlayacaklar ve tekrar güneş doğana dek peş peşe performanslar devam edecek.





Bugün saat 17:00'de Topless'da başlayacak ilk Orange Date'de gün batarken sahnede izleyeceğimiz Nicolas Jaar, üç kişilik orkestrasi ile İstanbul'da ilk kez sahne alacak. Hemen ardından Almanya Poker Flat'den veteran Steve Bug gece yarısına dek kabinde olacak. Anthony Collins, Sarp Yılmaz, Kaan Düzarat, Tufan Demir ve Arman Akıncı'nın da çalacağı etkinlik yalnızca 1000 katılımcıyla sınırlı. Haberiniz ola!



1 Mayıs 2013 Çarşamba

Aslı Filinta Spring/Summer 2013

 Yazın sıcaklarını hissettiğimiz bu güzide bahar günlerinde gardıroplarında detox etkisi yaratmak isteyenlerin imdadına Aslı Filinta'nın eğlenceli elbiseleri yetişiyor. Aslı Filinta'nın tasarımlarındaki eğlenceli yorumları, bu kez kendi tasarımlarının satışını yaptığı www.orderanddance.com adresindeki videosuna da taşımış. 
İlk olarak sizi Aslı Filinta'nın İstanbul Fashion Film Day'de görücüye çıkan hayli eğlenceli videosuyla baş başa bırakıyor, koleksiyondan seçtiğim elbiselerle huzurlarınızdan ayrılıyorum.